Fulden Ufacık

Vecihi Hürkuş'un en büyük tutkusu masmavi gökyüzünde bulunup bulutların arasından sonsuzluğun içerisine doğru yolculuk yapmaktır, tıpkı küçükken onun kahramanı olan Hazarfen gibi. 1915 yılında henüz yirmili yaşlarında Bağdat'ta uçakların kontrolünü sağlayan bir makinistken; özverisi ile takdir kazanmasıyla Bağdat'taki görevinden tayyare eğitimi almak için İstanbul'a dönüş yapar. Havacılığa olan sevdası eğitiminin erkenden bitmesini sağlarken onun içerisinde havacılığa olan merakı daha da kabarmaktadır. Eğitimden sonra ise vatan...

Hüseyin Rahmi Gürpınar, gözlem gücünü ve dinlediği anıları harmanlayarak kaleme aldığı eserlerine kendisine has mizahı da eklediğinde ortaya okuyucuyu mest eden eserler meydana geliyor. Meyhanede Hanımlar, Son Telgraf tefrika edilmeden önce yazarla yapılan röportajda Fevzi Lütfi (Karaosmanoğlu), Hüseyin Rahmi Gürpınar için; "Türk ruhuna yabancı ve uzak olmayan bir sihirbaz." olarak onu tanımlıyor.27 sayfalık Meyhanede Hanımlar ise sayfa sayısı olarak az ancak yazıldığı dönemi yansıtan...

Wellston Lisesi'ndeki dengelerin değiştiğini ikinci kitabın ilk sayfalarından itibaren okuyucuya gösterilmiş. John'un geçmişi ve sakladıkları açığa çıkmaya başlarken bunun okuldaki düzen için bir tehdit olabileceği özellikle Arlo'nun zihninde şüpheyle dolaşmaktadır. John ise sıfır olarak inşa ettiği kimliğinin aynı şekilde devam etmesini istiyor. Serinin ikinci kitabında Arlo öğrendiği sırrın büyüklüğü içerisinde kaybolurken ve John sırrının başka kimsenin bilmemesi için çabalarken bilinmeyen bir tehlike onları bir...

Wellston Lisesi'nde hayatta kalmak istiyorsan ya akıl almaz güçlere ve yeteneklere sahip olacaksın ya da en üst tabakanın dikkatini çekmeden hayatına devam edeceksin. John için işler bu iki unsurdan çok farklı. O bir sıfır -hiçbir özel gücü yok.- ancak üst kesimden kişiler ona bulaştığında ise altta kalmayıp kendisini savunuyor. Bu savunmalar ise vücudunun birçok yerine aldığı darbeler ile sonuçlanıyor.Okuldaki üst tabakanın en güçlü...

Sayfaların derinliklerinde anlaşılma isteği var, anlatmak belki bu yalnızlığa bir çare olabilir düşüncesi ile ismi verilmeyen genç bir adamın hikayesine kulak misafiri oluyoruz."Geçmişi anlatmakla ne umar insan? Her şeyin yaşanmış ve bitmiş olmasının verdiği rahatlıkla, tüm olup bitenlerden bir şeyler öğrenebildiğini göstermek çabası mıdır bu? Kendisiyle, olaylarla yüzleşebilmek cesaretini kaybetmediğini ispatlamak mıdır başkalarına karşı?Belki de içini boşaltmak... Başka hiçbir sebep olmaksızın, içini dökmek,...

İnsan ruhunun derinliklerine doğru yapılacak yolculuğun izlerine şahit oluyoruz bu öykü kitabında. Bu derinliklerde hüzün ve çirkinlik olgusu yaşamın kendisi ile özdeşleşerek karakterleri oluşturmuş. Özellikle insan psikolojisini, bilinçteki düşünceler ile irdelerken buzdağının görünmeyen kısmı selam veriyor okuyucuya. "Hiçbir şey yaşamamış gibi hissediyorum bazen, işte o zaman genç olduğumu düşünüyorum; bu yaşlılık, bu takatsizlik, bu yalnızlık bir rüya gibi görünüyor. Bazen de kendimi hiç doğmamış gibi hissediyorum,...