Halil Cibran Ermişin Bahçesi

19:20:00

Kitabın yorumundan bahsetmeden önce, kitabın Ermiş kitabının devamını olduğunu söylemem gerekiyor. Bu kitabı okumak istiyorsanız ilk Ermiş kitabını okumanızı öneririm.

Ermişin Bahçesi, El Mustafa, doğup büyüdüğü yerden ayrılıp 12 yıllığına gittiği Orphalese kentinden ayrılıp  memleketine geri döner.  Büyüdüğü bahçesine olan sevgisini anılarının birleşimi ile hatırlamak ister. 

Burada bahçe somut bir şey olarak gözükse de aslında bu bahçe imgesinde anlatılmak istenen öze dönme (tohumuna dönme), yeniden yaşama geri dönme, doğanın insanlardan daha güçlü olduğunu anlatmak istemiş. doğanın değişimi olmazsa insanın değişimi de olmaz.

Bahçede 9 muridi ile yaptığı somut- soyut konular ile karşısındaki kişiyi düşünceler denizine doğru götürüyor. Önemli olanın hayatın özünü anlamak olduğunu bunu da bahçeye ekilen tohumun büyümesi, meyve vermesi ve tekrardan solup tekrardan büyümesi ile anlatmak istemiş.

Dünyanın gelip geçiciliği, fazlalıklardan arınmanın öneminden çıplaklığın toprağın öneminden bahseder. Paylaşmanın önemini ancak bunu anlamanın sanıldığından kolay olmadığını dile getirir.

Sabrı ve zamanı doğanın olayları ile anlatır. 

"Şimdi bir avuç iyi toprak al. İçinde bir tohum ya da bir solucan bulacaksın. Eğer elin yeterince büyük ve yeterince sabırlı olsaydı, tohum bir ormana, solucan da bir melek sürüsüne dönüşebilirdi. Ve unutma ki tohumları ormanlara ve solucanları meleklere dönüştüren o yıllar, bu şimdi'ye aittir, bütün yıllar bu şimdi'ye bağlıdırlar."

İlk Ermiş kitabını daha sonra Ermişin bahçesi kitabını okumanızı öneririm. 

Dipnot. Ermiş kitabının yorumunun linkini aşağıya ekledim. Okumak isterseniz linke tıklamanız yeterli. 

https://fuldenufacik.blogspot.com/2016/03/halil-cibran-ermis.html

"Senin çirkinlik dediğin şey, senin hiçbir zaman ulaşmaya çabalamadığın şey değil midir, senin hiçbir zaman girmek istemediğin yürek değil midir?
Eğer çirkinlik varsa, gerçekte, gözlerimizi kapatan kabuklardan ve kulaklarımızı tıkayan balmumundan başka bir şey olamaz.
Bir ruhun kendi hatıraları karşısında duyduğu korkudan başka hiçbir şeye, dostum, çirkin deme!"


"Yazık o millete ki, dokumadığı şeyi giyer, ekip biçmediğini yer, hasat etmediği tohumun ekmeğiyle beslenir, kendi cenderesinden çekmediği için bir şaraptan içer."

"Sabah güneşinin bir çiğ damlasındaki imgesi güneşin kendisinden daha az değildir. Hayatın ruhunuzdaki yansıması da hayatın kendisininden daha az değildir."

"Veren sağ elinizle alan sol eliniz arasında büyük bir boşluk vardır. Ancak her iki elinizi de hem veren hem alan olarak görebilirseniz bu mesafeyi yok edebilirsiniz. Çünkü ancak ne verebileceğiniz ne de alabileceğiniz bir şey olduğunu bilirseniz bu mesafeyi aşabilirsiniz."



You Might Also Like

1 yorum

  1. ”Sadece binlerce kez yolunu kaybeden evinin yolunu bulabilir.”

    Halil Cibran – Ermişin Bahçesi Kitap Yorumu: http://www.ebrubektasoglu.com/yazi/halil-cibran-ermisin-bahcesi-kitap-yorumu/

    YanıtlaSil