Nermin Yıldırım Söyleyişisi

16:41:00

"Yazmazsam ölmezdim ama yazarsam daha iyi hissederdim." Nermin Yıldırım 





Nermin Yıldırım'ın son kitabının çıkması, Hep Kitap'ın beni Nermin Yıldırım'ın söyleyişisine davet etmesi ile ağzım kulaklarında büyük bir heyecan ile 8 Ekim'i bekledim. Daha önce olan söyleyişisine gidememiştim bu yüzden hem yazarla tanışmak hem de "Dokunmadan" kitabımı imzalatmak için ver elini söyleyişinin yapıldığı yere.

Söyleyişi hakkında konuşmadan önce yazar hakkında bilgi vermek istiyorum. 
"Nermin Yıldırım (d. 1980), Türk edebiyatçı, yazar. 2002 yılında Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın Yayın Bölümü’nden mezun oldu. Üniversite yıllarında Alem-i Nisvan adlı feminist bir fanzin çıkardı. Mezun olduktan sonra çeşitli gazete ve dergilerde muhabir, editör ve köşe yazarı olarak çalıştı, reklam ajanslarında metin yazarlığı yaptı.
Manchester Letters, Tramline Project gibi uluslararası edebiyat projelerine katılarak, çeşitli ülkelerin yazarlarıyla ortak çalışmalar yaptı. Köln Kültür Dairesi’nin davet ettiği ilk Türk yazar olarak, 2013 kışını dünyanın farklı ülkelerinden sanatçıların ağırlandığı program kapsamında Köln'de geçirdi. Romanları yabancı dillere çevrilen ve pek çok uluslararası edebiyat festivaline konuk olan Yıldırım, Barselona ve İstanbul’da yaşıyor. Aralık 2013’ten bu yana Ot Dergi’de Dış Hatlar adlı köşesinde öyküler yazıyor. Nermin Yıldırım, Türkiye PEN üyesidir.
Nermin Yıldırım romanları genellikle toplumsal ve kişisel bellek üzerine kurgulanmıştır. Unutma Beni Apartmanı’nda yıllar sonra annesinin sesini ilk kez telefonda duyan Süreyya’nın kişisel hikâyesi üzerinden, Türkiye’nin son yarım yüzyılının hikâyesi anlatılır. Rüyalar Anlatılmaz’ın odağında ise bir ailenin tarihi vardır. Saklı Bahçeler Haritası’nda, okur, 1930’lardan 1960’a kadar geçen süreçte yazılıp günümüze kadar ulaşan esrarengiz mektuplardan hareketle, mektupların sahiplerini olduğu kadar, 20. Yüzyılın bunalım haritasını da takip etmeye çağrılır.
2015 senesinde yayınlanan Unutma Dersleri romanında ise aşk, hayaller ve aklın cilvelerine dair psikolojik referanslar içeren sürükleyici bir serüven kurgulamıştır. Yıldırım, romanlarını zamanın ve coğrafyanın ruh iklimi ile bireylerin ruh ikliminin benzerliği fikri üzerine inşa eder.
2017 senesinde Dokunmadan isimli romanı, altıncı romanı Misafir ise 2018'de yayınlanmıştır."

Romanlarında kendinizden bir ses bulacağınız bu kadının söyleyişi o kadar güzeldi ki. Neler desem az kalır. Kitaplarında içindeki sesi haykırmak istiyor. Ben "Dokunmadan" kitabı sayesinde tanıştım bu kadınla ve her aklıma geldiğinde içimdeki bir ses harekete geçmeye başlıyor. 

Nermin Yıldırım'ın bol kahkahalı bol edebiyatlı geçen söyleyişisi  katılan kişilerin kendini tanıtması ile başlayıp kahkahaların havayı sardığı muhteşem ortamda devam etti. Ve söyleyişinin bir kısımında Nermin Yıldırım o güzel sesi ile bize yeni romanında bir kesit okudu.


Blogger arkadaşlarımın sorduğu sorular ile kafamda diğer kitapları ile ilgili bir fikir elde ettim. Yazdığı romanlardaki bazı karakterleri diğer romanlarına da serpiştirmeyi sevdiğini öğrendim. 



Romanlarının şiirsel bir ritmi olmasını istediğini söyleyen Nermin Yıldırım için yazmak da varoluş biçimi aynı zamanda.

Yazdığı romanın konusunu kendi kafasında oluşturup daha sonra yazıya döküyormuş. Bu yazı işlemi ise bir çok kez değişime uğrayıp en sonunda fikirlerine çok güvendiği kişilere okutuyormuş.

Blogger arkadaşlarımın, yayınevindeki çalışanların ve yazarın anıları ile bol neşeli bir pazartesi akşamı geçirdik. 

Bir de yazarın sevdiği bir iki kitabı eklemek istedim. Belki ilginizi çeker ve okumak istersiniz.

*Başar Başarır Sibop (Kitap hakkındaki yorumunu aşağıya ekledim. okumak isterseniz linki aşağıda!)

https://fuldenufacik.blogspot.com/2017/07/basar-basarr-sibop.html

*Adalet Ağaoğlu Dar Zamanlar üçlemesi (İlk kitap Ölmeye Yatmak, İkinci kitap Bir Düğün Gecesi ve üçüncü kitap da Hayır) 

Son olarak da Misafir hakkında bilgi verip yazımı sonlandıracağım. Umarım sizin için güzel bir yazı olmuştur.


"Yeni romanı Misafir’i hep kitap aracılığıyla okurlarına ulaştıran Nermin Yıldırım bu kez, garip bir Ev’in; hemşirelerin “abla”, hastaların “misafir”, başhekimin “baba” diye adlandırıldığı, her geçen gün daha katı kurallarla yönetilen tuhaf ama bir yandan da çok tanıdık bir akıl hastanesinin kapılarını aralıyor. Biri Ev sahibi, diğeri misafir, biri genç, diğeri yaşlı, biri geçmişe, diğeri geleceğe bakan Esin ve Rikkat’ten hareketle, içeridekilerin ve dışarıdakilerin, tek tek çıldırmaktan vazgeçip topluca delirenlerin buruk, muzip ve her şeye rağmen ümit dolu hikâyesini anlatıyor.
Nermin Yıldırım Misafirde yetkin ve zengin diliyle, yakın geleceğe dair ürkütücü, tuhaf ama bir o kadar da tanıdık bir dünya yaratıyor. Baskıcı bir düzende, bir akıl hastanesinde kurduğu bu dünya, dış dünyanın hem bir parçası hem de ta kendisi gibi görünüyor.
Misafir, normalini yitirmiş, çokça incinmiş, bolca incitmiş bir dünyada, kırılmış hayallerin, ertelenmiş sevgilerin, hakkıyla yaşanamamış ömürlerin ortasında, kendine sığınacak yer arayanların romanı... Yıldırım, sızının ve şifanın hikâyesini, o derin anlatımıyla, incelikle, şefkatle dokuyor."
Hep Kitap'a beni bu güzel söyleyişiye davet ettiği için çok teşekkür ederim. 


Not: Dokunmadan kitabının yorumunun linkini aşağıya ekliyorum. Okumak isterseniz linke tıklamanız yeterli. 

https://fuldenufacik.blogspot.com/2017/09/nermin-yldrm-dokunmadan.html

You Might Also Like

0 yorum