Hüsrev Uslu Ajavarda

16:45:00

Bu sefer farklı bir kitap ile karşınızdayım. Bu kitap da Sıkıştırılmış Sembolik Öyküler yer alıyor. Peki  Sıkıştırılmış Sembolik Öyküler nedir? Aslında bu türü yazar kendisi yaratmış diyebiliriz. 5-10 cümle ile semboller kullanarak öykülerinin yazmış.

Öykülerinde genelde tezatlıklardan yararlanmış. Örnek vermem gerekirse yaşam ve ölüm, inanç ve inançsızlığı bu tezatlıklara örnek verilebilir. Fakat kitapta anlatılmak istenen ana unsur "Siz kendinizi cennette zannederken aslında cehennemin ortasında olunduğundan ya da kendinizi cehennemde olduğunuzu hissettiğinizde aslında o cehennemin cennet olduğunun farkında olunmadığından bahsedilir.

"Hayat, yağlı boya bir resimde gözleri kapalı çıkmaktır; ne kadar karmaşık yollara saparsanız sapın, hangi engebesiz denizlerin huzurunu yaşarsanız yaşayın eksiklikler, pişmanlıklar, yaşanamamışlıklar peşinizi bırakmayacaktır. Aslolan son fırça darbesi vurulmadan önce dudağın kenarında ufak da olsa bir tebessümü hatırlatmak için başucunuzdayım."

 Ben okurken en çok dikkat ettiğim şey bir öykü kötü bir gelişme ile başlayıp sonunda o gelişme sayesinde kendisi için iyi olan bir durumla karşılaşıp buna şükrediyor.  

Kitabın yazıldığı üslup, Sembolik Anlatımın fazla yapılmasından dolayı ağır.  Öykülerin içinde bir çok benzetmeden yararlanmış yazar. Kelimelerle oynayarak yeni anlamlar yüklemiş. Semboller yaratmış. Yani bir öyküyü bir çırpıda okumanız biraz zor. Ancak farklı bir türden kitap okumak isterseniz tavsiye edebilirim.

"Dökülen her yaprağını özlemekten kalbi terlemiş kırışık selvi ağacı, çok dua etse de istemeyerek öldürdüğü tanrısına her sonbahar geldiğinde göçmek için rindlerin cehennemine, fidanken yaptığı kumdan kalenin tekrar ve tekrar yıkılması için ağlayan yağmur damlalarının kendisine de can suyu verdiğini sezemiyordu."

"Ayaklar altına ezilmekten yorgun düşmüş Arnavut kaldırımı, asrı saadetteki denizkızı dudağı gibi pürüzsüz taşları gördükçe yazgısına isyan etse de ay ışığı altında masumiyet kokulu denizyıldızlarıyla ateş yutmuş dalgaların kumsalda yaptığı acımazsız savaşa şahit olunca, bile isteye üzerine basıp geçenlere dahi şükran duymaya başladı."




You Might Also Like

0 yorum